ANKARA (İGFA) – AKSAÇLILAR Derneği Genel Lideri Ahmet Rahmet, 15 Temmuz’un yıl dönümünde bir ileti yayınladı.
Bereket yazılı bildirisinde, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün üzerinden 7 yıl geçtiğini anımsatarak, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün şifresinin 25 Mart 2009 tarihindeki iehit Muhsin Yazıcıoğlu suikastinde zımnî olduğunu sav etti.
“Bu argümanım “Yazıcıoğlu Suikasti” aydınlanana dek devam edecek” diyen Ahmet Rahmet, “Bazılarımız bu yazının akabinde şunları söyleyebilir. “Yazıcıoğlu Suikasti” ile 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ne ilişkisi olabilir. Oy oranı hiçbir periyotta yüzde 1,5 geçmemiş olan bir siyasi partinin genel liderine kim, neden, suikast düzenleyip öldürmek istesin. İsterseniz Yazıcıoğlu Suikasti ile 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ne ilişkisi olduğu ile ilgili olarak verecek olduğum bilgiler bu soruyu aklına getirenlere bir yanıt olsun. Öncelikle söz etmeliyim ki Şehit Önder Muhsin Yazıcıoğlu, aldığı oy oranı ile değerlendirildiğinde, Oy onaranı, hiçbir vakit yüzde1,5 geçmemiş olan bir siyasi partinin başkanıdır. Fakat, olaya bu formuyla bakanlar, çok önemli bir yanış içindedirler. Bu yanlış Suikast ’tin üstünü örtmek için ya arka niyetli olarak şuurlu olarak gündeme getirilmekte, ya da önemli manada Yazıcıoğlu’nu tanımamaktan, Muhsin Yazıcıoğlu isminin Turan coğrafyası için Türk – İslam alemi için ne mana söz ettiğini bilmemekten, Yazıcıoğlu’nun Mecliste tek başına da olsa, Kütlesel yükünün meclisin tamamını tartacak derecede büyük, 21. YY son ALPEREN’ı olduğunu anlayamamaktan kaynaklandığını düşünüyorum” dedi.
Bereket, 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle Yazıcıoğlu suikasti ortasındaki ilişkiyi örneklendirerek anlatmaya çalışarak şunları kaydetti:
“15 Temmuz Darbe teşebbüsü ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Marmaris’te kaldığı otelde suikast teşebbüsünde bulunan ve yargılanıp cezaevine konulan kelamda subaylardan İstanbul 4. Kara Havacılık Alayında vazifeli Kara Havacı Yarbay Davut Uçum ile Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak ne tesadüftür ki 25 Mart 2009 da Şehit genel liderim Cennet yer Muhsin Yazıcıoğlu ve dava arkadaşlarımızın düşürülen helikopterinin kesimlerini söken şahıslardan yalnızca bir kaçıdır. İşin acı olan yanı, bu şahıslar Yazıcıoğlu Suikast’ inde, yalnızca helikopterin kesimlerini sökmekten yani hırsızlık dan yargılanmış, 15 Temmuz darbe teşebbüsündeki durumları icabı ise bu kere Darbeci olarak yargılanıp ceza almışlardır. Halbuki 25 Mart 2009’daki suikasttaki rollerinde gereken yargılama yapılmış olsa, kimlikleri ve kimlere hizmet ettikleri deşifre edilebilmiş olsa, beklide 15 Temmuz hiç yaşanmamış olacaktı.
Yine bugün, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne karıştıkları münasebeti ile yargılanıp ceza konutuna konan emniyet istihbaratın başında bulunan Ramazan AKYÜREK, Yazıcıoğlu suikastının yapıldığı günde de emniyet istihbaratın başında idi. Ayrıyeten suikast günü Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Müdür Yardımcısı olarak misyonunda bulunan Dursun Özmen, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanıp cezaevine konulanlar ortasında.
Bizlerin ve millet vicdanında “SUİKAST” olarak yer alan Yazıcıoğlu olayının, Malatya’da görülen davasına bakan ve takipsizlik kararı veren periyodun 2. özel yetkili Cumhuriyet savcısı Özden DOĞAN ve Onur Gürkan, FETÖ/PDY üyesi olmaktan tutuklanıp cezaevine atılanlar ortasında. Bunlar üzere, daha onlarca kelamda Devlet vazifelileri ve siviller, bugün FETÖ/PDY Terör örgütü üyesi olmaktan tutuklu ve ceza konutunda…”