Osmaniye’nin Toprakkale ilçesinde zelzeleden meskeni ziyan gören Kazım Daşöz, 4 yıl evvel geçirdiği trafik kazası sonucu fizikî ve zihinsel engelli hale gelen 25 yaşındaki Hasan Daşöz ve eşiyle belediye tesisinde kalmaya başladı. Daşöz, kaldıkları tesisten “çatı yapılacak”
‘Ben bu çocuğumla nereye gideyim?’
Kazım Daşöz şunları söyledi:
“Saat dörtte zelzele olması nedeniyle meskenden bir biçimde çıktık biz yatalak oğlum olduğu için. Halı saha görevlisiyim ben belediye çalışanı. Halı sahanın orada sabahladık. Sabahlayınca Vezir Özer’in meskenine yerleştik biz. Saat bir buçuktaki zelzelesi de orada yedik. Tekrar halı alana gittik amcamın oğlunu aradım, dedim bana kulübün anahtarını yetiştir. Kulübe girdik biz, daima birlikte, yardım etti girdik.
‘Çatı mazereti ile çıkarttılar bizi’
Bize günlük baskı yaptılar, ‘konteyner bul’ çık diye. Ben de dedim tekraren benim yatalak oğlum var, mideden peg ile beslenen, konuşma yok bu adamı nereye götüreyim ben? Ondan sonra tantana oldu şu anda da belediye başkanı bize martın sonuna kadar müsaade etti. İki gün evvel belediye liderini çağırdık öbür işçisi çağırdık bize şunu mazeret etti ‘çatıyı söktüreceğim ben’ dedi. ‘İhalesi dört ay oldu verileli, çatıyı söktüreceğim ben’ dedi. Biz de o sebepten çıktık geldik. Çatı mazereti çıkarttılar yani bizi, öteki mazeret bulamadılar çıkartmak için.
‘Gittiğim günden beri ağladım’
Çocuk için daha güzeldi bizim için değil. Yani çocuğun mesela yeri rahattı, sıcaktı rutubet yoktu. Yani bu adam hastanede yatabilecek adam. Kaideler, mesela gece ben bunu çektim şapır şapır su damladı. Biz uyku uyumadık. Yani lakin bununla koruyabildim çocuğu yani. Ya sağlıklı değil, öksürdü sabaha kadar mesela bu adam, lakin çaresizim yani. Yapacağım götüreceğim bir yer yok. Yetkililerden ben konteyner istiyorum. Ya ben gittiğim günden beri ağladım ya, gittiğim günden beri ağladım ya. Günlük baskısında durdum ben ya, günlük tehdit ettiler. Yani kaymakam da bir şey yapmadı, belediye başkanı da bu zamana kadar bana bir şey yapmadı, hiçbir şey yapmadı, yalnızca lafla yalnızca lafla.”