Türkiye onlarca yıldır Avrupa’yı hedefleyen eroin kaçakçılığının kilit noktasında yer alıyor. En çok kullanılan yol; Afganistan-İran-Türkiye-Balkanlar güzergâhı. Buna ise Balkan Rotası deniliyor. İşte tam da burada başlıyor tıpkı binadan birebir cezaevine uzanan İran asıllı üç bayanın öyküsü. İsimleri Roya Halıman, Fahmıdeh Alızaderghasrık, Touran Mehrpour… Roya 23 yaşında. İlkokul mezunu. Eşinden boşanmış. İki çocuğu var. Touran ise 35 yaşında. Okuma yazma bilmiyor. Eşi vefat etmiş. 4 çocuğu bulunuyor. Fahmıdeh de 40 yaşında. İki çocuk annesi. O da Touran üzere okuma yazma bilmiyor.
Biri ‘teyzeme geldim’ diyor başkası ‘düğüne’
Bu üç bayan İran’dan evvel Van’a geçiyorlar. Tıpkı gün yani 11 Şubat 2022’de ise Van’dan İstanbul’a geliyorlar. Fakat panik halindeler. Davranışları polislerin dikkatini çekiyor. Üst ve valiz aramaları yapılıyor. Lakin rastgele bir cürüm ögesine rastlanılmıyor. Bayanlara polis tarafından başka ayrı sorular soruluyor. Biri, “Teyzeme geldim” diyor, başkası “düğüne”, bir başkası ise çalışmaya… Çelişkili cevaplar bir tuhaflık olduğunu ortaya koyuyor. Üstüne birde bayanların hareket etmekte zorlandıklarını gözlemleyince polisler çabucak Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı’ndan iç vücut muayenesi için talimat yazısı çıkarılıyor. Bayanlar havalimanından Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne götürülüyor. Yapılan ultrason sonucunda bayanların vücudunda çok sayıda kapsül şeklinde hususların olduğu belirleniyor. Hekim denetiminde bayanların vücudundaki uyuşturucu unsurlar çıkarılıyor.
Bağırsaklarından yüzlerce paket uyuşturucu çıktı
Roya’nın bağırsaklarından 59 adet, Fahmıdeh’in 136 adet, Touran’ın ise 93 adet eroin dolu paket çıkıyor. Bayanlar çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece toplamda 2 kilo eroini Türkiye’ye getirmekten tutuklanıyorlar. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor soruşturmayı ve kısa müddette tamamlanıyor iddianame. Bayanların “Uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi ithal etme” hatasından 20 yıldan 30 yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları isteniyor. Cezada iki başka husustan iki kere yarı oranında arttırım yapılması talep ediliyor.
‘Türkiye’nin buna çok gereksinimi var’
Kadınlar Fahmıdeh İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen yargılamada öbür sanıklarla bir arada İran’da tıpkı apartmanda oturduklarını söylüyor. Bu işe ise tekrar tıpkı apartmanda oturan Siyavuş nedeniyle girdiklerini, uyuşturucu taşıdıklarını bilmediklerini öne sürüyor: “Siyavuş çok âlâ bir insandı. Bir gün bize geldi. Dedi ki ‘ben Türkiye’ye gidemiyorum. Siz bu ilaçları Türkiye’ye götürün. Türkiye’nin bunlara çok muhtaçlığı var. Sevap kazanırsınız. Fakat yutarak götürmeniz lazım. Rastgele bir sakıncası yok. Bitkisel ilaç bunlar. Türkiye’de bir otele gideceksiniz. Biri gelip sizden o paketleri alacak. İran’a dönünce ben size para vereceğim’ dedi. Uçağa binmeden 1 gece evvel ise meskene götürdü bizi paketlerin nasıl yutulacağını gösterdi, yuttuk. Şüphelenmedik kendisi de üç paket yuttu. Çok pişmanın. Uyuşturucu olduğunu bilseydik içmezdik.”
‘Türkiye’nin muhtaçlığı var’ denilerek eroinin insan vücudunda Türkiye’ye nasıl sokulduğunu gözler önüne seren bu belgede geçtiğimi günlerde karar verildi. Mahkeme heyeti sanıklar Fahmıdeh Alızadehghasrık, Roya Halıman, Touran Mehrpour hakkında “Uyuşturucu unsur ithal etmek” hatasında 20 yıl mahpus cezası 2 bin gün isimli para cezasına çarptırdı. Midede taşınan uyuşturucunun eroin olmasından kaynaklı mahkeme cezada yarı oranında arttırım yaptı. Aksiyonun 3 bireyle birlikte işlenmesi nedeniyle verilen cezada bir sefer daha yarı oranında artırım yapan mahkeme heyeti sanıkları 45 yıl mahpus 4 bin 500 gün isimli para cezasına çarptırdı. Bu cezada yeterli hal indirimi ve TCK 61/7 unsurunu (Süreli mahpus cezasını gerektiren bir kabahatten ötürü bu husus kararlarına nazaran belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz) uygulayan mahkeme 3 bayan sanığa 30 yıl mahpus ve 75 bin TL isimli para cezası verdi.