Türk karasularını taciz etmekten geri durmayan Yunanistan, tansiyonu körüklemek ismine iftira siyasetine de devam ediyor. Göçmenleri vefata sürükleyen Atina, Türkiye’nin kurtarma çalışmalarına pürüz olduğunu söyleyerek palavra siyasetini bir sefer daha gözler önüne serdi. Her platformda Türkiye korkusundan Batı ülkelerine sığınan Yunanistan, Türk kıyı güvenliklerin silah gösterildiğini ve arama kurtarma operasyonunun zorlaştırıldığını argüman etti.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki tansiyon sürat kesmeden devam ederken, Yunanistan tarafından skandal argümanlar gelmeye devam ediyor.
Dün, Atina tarafından gelen Türkiye’nin Yunan karasularına girdiği ve göçmenlerin kurtarılmasının üzerine mani koyulduğuna dair açıklamalara Türkiye’den jet süratiyle yanıt geldi.
Sahil Güvenlik Komutanlığı, Yunanistan makamlarının Sisam Adası güneyinde denizde kaybolan 8 kişinin bulunması için düzenlenen arama kurtarma faaliyetleri sırasında Türk Kıyı Güvenlik Botuna ait argümanların temelsiz olduğunu bildirdi.
Sahil Güvenlik Komutanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Yunanistan makamları tarafından yapılan açıklamalar doğrultusunda, “31 Ekim’de Sisam Adası güneyinde denizde kaybolan 8 şahsın bulunması gayesiyle gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetleri esnasında Türk Kıyı Güvenlik Botu tarafından Yunan sorumluluk alanına ve kara sularına girilerek tehlikeli hareketler yapıldığı, silah gösterildiği ve arama kurtarma operasyonunun zorlaştırıldığı” istikametinde Yunan haber sitelerinde ve toplumsal medyasında temelsiz argümanların yer aldığı belirtildi.
Söz konusu olaya ait bilgilere yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“31 Ekim’de Sisam Adası güneyinde kayıp şahısların bulunması amacıyla Yunanistan ve FRONTEX ögeleri tarafından arama kurtarma faaliyeti icra edildiğinin tespit edilmesi üzerine, memleketler arası sularda ve Türk arama kurtarma bölgesi içerisinde arama kurtarma faaliyeti icra etmek gayesiyle derhal bir Sahil Güvenlik Botu görevlendirilmiştir.
Yunanistan ve FRONTEX ögeleri tarafından icra edilen arama kurtarma faaliyetlerinde, 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Memleketler arası Sözleşmesi hükümleri yeterince, iş birliğine ve takviye vermeye hazır olunduğu Yunanistan makamlarına bildirilmiş fakat Yunanistan makamları tarafından Türk Kıyı Güvenlik ögelerinin yardımına gereksinim duymadıkları karşılığı alınmıştır.”
Ancak Yunanistan’ın telaffuzları bununla sonlu değil. Türkiye’ye yönelik skandal açıklamata bir yenisi eklendi. Deniz Ticaret Bakanı Ioannis Plakiotakis, dün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ‘mülteci’ palavrasını devam ettirerek, “Yunanistan, Türkiye’nin Ege’de sürdürdüğü oyunlara kapılmadan hayat kurtarmaya devam edecek” dedi.
Bakan, sözlerine “Bir Türk Sahil Güvenlik gemisi Yunan karasuarına giriyor, muhakkak ki bir olaya neden olmak istiyor” sözlerine yer verdi.
Türkiye, Sisam Adası güneyinde 1 Kasım saat 11.20’de arama kurtarma faaliyetine iştirak eden St.Kitts&Nevis bayraklı “PETRO BULK-1” isimli ticari gemi tarafından deniz üzerinde bir cansız vücut tespit edildiği kaydedilen açıklamasının devamında şu bilgilere yer verdi:
“Sahil Güvenlik Botu tarafından bahse bahis mevkiye intikal edilmiştir. Tespit edilen cansız vücut saat 11.35’te denizden alınarak gerekli süreçlerinin yapılması niyetiyle Kuşadası Limanı’na intikal ettirilmiştir. Kelam konusu cansız vücudun denizden alınmasına mahzur olmak gayesiyle Yunanistan’a ilişkin Rafnar sınıfı LS-1063 borda numaralı Kıyı Güvenlik Botu Türk Kıyı Güvenlik Botu’na çok fazla yaklaşmış, Yunan bot işçisi tarafından Türk Kıyı Güvenlik işçisine silah doğrultulmuş, bunun üzerine Türk Kıyı Güvenlik çalışanı tarafından da tıpkı formda misliyle yanıt verilmiştir.
Yunan makamları tarafından argüman edildiğinin bilakis, Türk Kıyı Güvenlik Botu tarafından bahse bahis cansız vücut 1979 Hamburg Denizde Arama ve Kurtarma Milletlerarası Kontratı kararları yeterince Milletlerarası Denizcilik Örgütüne (IMO) deklare edilen Türk arama kurtarma bölgesi ve milletlerarası sular içerisinde alınmıştır.